İran Savaşı

İran Savaşı

Dahili işlerimizde sağlamaya muvaffak olduğumuz, nizam ve intizamdan sonra İran savaşlarına dikkat sarfetme duru­muna geliverilmişti. Bağdad Valisi meşhur Ahmed Paşa, Şark Seraskeri tâyin olunarak, Iran üzerine gitmekle vazife­lendirilerek, kuzeydeki güç olarak Hekimoğlu Ali Paşada İran üzerine gitmek emrini aldı. Osmanlı Orduları; kısa zaman içinde Kirmanşah, Hemedan, ürmiye havalisi ile Azerbay­can'ın merkezi olan Tebriz'i elde etmesinin akabinde Şah Tahmasb sulh derdine düştü ve bu hususta müracaatta bu­lundu. Mutabık kalınan şartlar muvacehesinde sulh imzalan­dı. Yalnız fazla bir zaman geçmeden İranlılar hududu aşmak ve Bağdad'ı muhasara etmekten kendilerini alamadılar. Bun­ların üstüne eski sadnazamlardan Topal Osman Paşa ku­mandasında taze bir ordu bölgeye gönderildi. Meydana gelen Osmanlı/İran çatışması sonucunda İran, feci bir mağlubiyetle Osmanlı hududlarını terk etmek mecburiyetinde kaldı. Tarih­ler bu sırada, 1146/1733 senesini göstermekteydi.

Ancak; Tahmasb'ın temsilcisi sıfatıyla Afganlı Nâdir Ali Şah İran ve kendi askerini birleştirerek Osmanlı Topraklarına saldırıya geçmişti. Bu toplama ordu hem kalabalık hemde güçlü bir yönetimle daha da kuvvetlice hâle ifrağ olunmuştu. Yapılan müteaddit sayıdaki çarpışmaların neticesinde önce Osman Paşa daha sonrada, Köprülüzâde Abdullah Paşa sa­vaş alanında şehadet şerbetini içdiler.

Asakir-i Osmaniye ise, mağlup olduğundan daha önce ele geçirmiş olduğu toprakları Nâdir Ali Şah'ın ordusunun istila­sına terk etmeye mecbur kaldı.
Top