Hedefe Son Yürüyüş

Hedefe Son Yürüyüş

Çelebi Mehmed, artık devleti tek elde toplamanın zamanı geldiğine karar verdi. Bunun hazırlıklarını yapmaya başladı. Önce Zulkadıroğlu Süleyman Bey'den yardım aldı. Kayseri ve Sırp Kralı ile anlaştı. Sefere çıkan Çelebi Mehmed, kurba­ğa butlarının acısını unutmayan Evranos Bey'den aldığı tak­tik ve talimatla hareket ediyordu.

»Rumeli Beyleri kendisine iltihak için vesile arıyorlar. Bun­ların ileri gelenleri Batı Rumeli ve Tırhala'dır. İstanbul civarı­na çıkınca, sur haricinde bulunan askere bakmasın. Onu bı­rakarak, yandan Balkanları (ormanları) bulsun. Balkan etek­lerinden Sofya'ya, Şehir köyüne, Niş'e gitsin. Niş'te, Sırplar ile birleştikten sonra, Kosova'ya kadar insin. Oraya kendisi (Evranos) ve Tırhala Beyleri gelecekler. İşte bu suretle tam kuvvet toplanmış olacak. Ayrıca o vakte kadar Musa Çele-bi'nin yanındaki sancak beyleri ve akıncı takımı da çözülüp gelmiş olacaklar. Muvaffakiyet böylece meydana gelir.

Bu talimatı tatbik eden Çelebi Mehmed, Kata Limanına çıktığı Terkos üzerinden Kırk Kilise'ye doğru yürüdü. Ne var ki, bu yürüyüşü haber alan Musa Çelebinin askeri, doğruca Edirne'ye hareket etti. Fakat Mehmed Çelebi'nin öncü kuv­vetleri daha evvel Edirne'ye vardılar. Kapıyı açmayan Edirne

Halkı «iki kardeş kozunuzu pay edin, sonra bize geliniz.» de­diler. Öncü kuvvetler fazla ısrar etmediler. Çünkü Edirne ilk hedef değil, son hedefti. Zağra, Filibe ve İhtiman -Ak kir­man- üzerinden yürüyüşe devam olundu. Musa Çelebi, takti­ği anlayamamış, yalnızca Çelebi Mehmed'e Sırbistan'dan yardım gelmesin diye, İhtiman Boğazında ufak bir muhafız bölüğü bulunduruyordu. Bekledikleri yerin aksi tarafından vuku bulan taarruz, bu bölüğün çabucak çözülmesine sebeb oidu. Böylece Mehmed Çelebi, Sofya'ya, Şehir Köyü'ne ve Niş'e selâmet içinde vasıl oldu. Evranos Bey'in tavsiyesiyle yapılan yolculuk muvafakiyetle tamamlandı. Evranos Bey, yanında Tırhala Beyleri bulunan Burak Bey, Hamza Bey ile iltihak ettiler. Bu kuvvetlerin tamamıyla dönüp, Köstence üzerinden Sofya Ovasına geldiler.

Musa Çelebi'nin yanında yalnız yeniçerilerle kendi kapı-kullanndan başka kimseler kalmamıştı. Cesur bir dilaver ol­duğundan bu büyük küvete karşı çıkmaktan çekinmemişti.
Top