İsveç-Rus Çekişmesi

İsveç-Rus Çekişmesi

Avrupa üzerinde iki devletin arasında devam eden husu­met, belki hiç bir zaman Osmanlı Devletini Rusya-İsveç ihti­lafı kadar ve neticesi itibarıyla alakadar etmemiştir. Ancak şunu ilavede fayda vardırki; Ruslar, Çar Petro'nun yönetimin­de büyük atılımlar yapmaya muvaffak olmuş, Rusya tarihin­de ilk defa donanma kurmayı başarmışlar hâttâ, bazı avru-palıların "Sultan'm bakire kızı" saydıkları Karadenize de böylece el uzatmış oluyorlardı. Donanmalarının bir bölümüy­le Baltık denizinde bayrak dolaştıran Ruslar, lehistan ile ara­larında yaptıkları müsalahaya istinat ederek, İsveç'le kapış­ma alanı bulabildi. Bu savaş uzun bir zamana yayıldı.

Öte yandan Osmanlı devletinin, gerek Rusya gerekse Avusturya'nın taaruzlanndan korunma hususunda artık sa­dece kendi gücüne bağlı mukavemetten ziyade, büyük dev­letler arasındaki münasebetleri gözetip, ortamı müsait oİana yanaşma politikası gütme ihtiyacını duyduğunu görüyoruz. Hâttâ 1933 yılında bir komisyon tarafından kaleme alınmış bulunan ve yayımcılığını Maarif Vekâletinin üstlendiği üç cilt­lik tarih kitabının 3. cild 144. sahifesinde yukarıya aldığımız tesbitin bir benzeri şu satırlarda nümayan oluyor. "18. asır­dan itibaren Osmanlı İmparatorluğunun varlığını muhafaza edebilmesi, yalnız kendi dahili kuvveti sayesinde değil, bü-

yük avrupa devletlerinin yekdiğerlerine zıt menfaatlerinin çarpışması, yâni maruf tabirle nin te­siriyle mümkün olabilmiştir.
Top