Viyana Seferi Savaşa Kitlendi
Yeniçeri Ağası Bekri Mustafa Paşa; Edirne'de bulunan Avusturya elçisini yanma celbederek, görüyorsunuz üzerinize gidiyor ve size son defa söylüyoruz:Yamkkaleyi teslim edin sulh yenilensin! Dedi. Ancak Avusturya elçisinin cevabı hayli cesurcaydı ve şunları söyleyerek Bekri Paşayı şaşırttı: "Kaleyi kılıç ilealabilirsiniz. Buradaki sözle kale verilmez" dedi. Böylece 22/muharrem/1094-21/ocak/1683'de padişah tuğları çekilerek seferle vazifeli olanların, Hıdırellezde yâni 6/mayısda Belgrad'da toplaşmaları hakkında her tarafa fermanı âliyigönderdiler. Bu arada padişahın da, Belgrad'da Kalmak suretiyle hareket edilirken, sadrıazamın serdarı ek-rem sıfatını hâiz olmak suretiyle ileriye gitmesi karar altına alındı. 1683'şubatının sonunda Edirne'den hareketle, 3/ma-yıs/1683'de Belgrad'a varıldı. Lehistan Avusturya antlaşması jse 31/martta imzalanmıştı. Sadrıazamın komutasındaki ordu, o güne kadar tanzim edilen, asker mevcudu olarak en kalabalığıydı. Kapıkulu Yayaları denilmiş olan yeniçeri, cebeci ve topçuların yekünü altmışbini buluyordu. Onbeşbin, kapıkulu süvarileri diye bilinen Atlı Bölük gurubunun sayışıydı. Kırım Hanı'nın kuvveti ellibin ve Orta Macaristan Kralının yirmibin kişilik kuvveti hazırdı. Bunlara ilâveten de, üçbin Mısır askeri, beşyüz kişide Şam askerinin yanında bulunuyor, Erdel, Buğdan ve Eflâk voyvodalarının onarbinden, yekûn otuzbin askerini de topladığında yüzyetmişsekizbinbeşyüzü (178. 500) buluyordu. Ordunun savaşan gücünün miktarı üçyüzellibin olunca, bütün sayı beşyüzbini aşmaktaydı. Silahtar Târihi seferde ellibin de araba bulunduğunu ifade eder. Sultan 4. Mehmed'in sadrıazamına tenbihi Yanıkkaleyi almanız ondan sonra hâl ne gösterir bilinmez fakat arkada düşman komayı hiçbir zaman önemsiz sanmayın şeklindeydi. Beri yandan Reisülküttap Mustafa Efendi ise hakikaten muazzam orduyu müşahede edince, sadrıazarna, bu kadar güçlü ve kalabalık bir ordu ile insan heryeri ele geçirir diyerek Merzifonlu'daki enaniyeti haylice okşadığının belki farkında bile değildi. Hedef olarak Beç yâni Viyana Şehrini almasını göstermişti. Gerek reis efendinin gerekse Merzifonî'nin ta-savvuratı, aynı karar noktasında tetabuk edince, Yanıkkale es geçildi. Bu arada da Yanıkkale adının monografisini de anlatmak suretiyle bir de bu eserde mühim sayılan rolü yanında macerası da bilinsin! Yanıkkale'nin asıl ismi Macarca da Gyoer, Almanca'da ise Raab olup, Macarcadan bozma olarak da Gülvar'dır. Cihannümâ târihinin andığı isim ise aynı olup bunda da Gülvar olarak yazılmıştır.
Kaanuni Viyana üstüne giderken buranın ahalisi hem itaat göstermiş hem de saygı göstermişti. Dönüşde ise Viyana'yi alamayan padişahın geçişine bu sefer bigâne kaldığı gibi adetâ, uzaktan geç mânasına gelecek tarzda alarga topu denen atışa başvurulması Süleyman Kaanuni'yi kızdırmış ve yakın dediği kale yakıldığından, adı da böylece Yanıkkale olarak kalmıştır.
Son yorumlar
- Aleyküm selam değerli
7 yıl 5 hafta önce - solucan
7 yıl 7 hafta önce - lannn
7 yıl 7 hafta önce - hürem
7 yıl 7 hafta önce - Sultan melikşan neden
7 yıl 50 hafta önce - Sultan Abdulmecid'in Culus tarihi YALNIS yazilmis-
8 yıl 11 hafta önce - kurgu falan degıl. anımasyon
8 yıl 26 hafta önce - gercekten tebrık ederım. bu
8 yıl 26 hafta önce - İFTİRA
9 yıl 16 hafta önce - Kız mısın erkek misin sen
9 yıl 30 hafta önce
Yeni yorum gönder