Fatih Sultan Mehmed Han'ın Tahta Geçişi

Fatih Sultan Mehmed Han'ın Tahta Geçişi

Cennetmekân Sultan Murad'ı Sâninin, Cennetbahçelerine uçtuğunu bildiren haberi alan Sultan 2. Mehmed, derhal atı­na atlamış ve «Beni seven arkama düşsün» diye bağırarak Manisa'dan hareket etmişti. 2'nci defa cülus edeceği Os­manlı tahtının bulunduğu taht şehri Edirne'ye doğru birSeba rüzgârı hızıyla mesafeleri yutmaya başlamıştı. Üç gün içinde Gelibolu'ya geldi. Gelibolu'da iki gün dinlenip arkasından koşanları bekledi. Onları da bir intizama soktuktan sonra, is­tikbâle hükmedecek Sultan, Edirne'ye ilerledi. Devlet-i Os­maniye'nin ileri gelenleri, kumandanlar ve ahalî kendisini karşılamaya çıkıp tebrik ve taziyelerde bulunuyorlar ve mut­lu saltanatını müjdeliyorlardı.

Taht odasında resmî biat merasimi yapıldı. Biat merasi­minden sonra sadrazam Çandarlı Halil Paşa'ya vazifesinde bırakıldığı, kızlar ağası Şahin ağa vasıtasıyla duyuruldu. Sul­tan 2. Mehmed'in ilk cülusunda pek anlaşamadığı Çanlarlı Halil Paşayı vazifede bırakması, babasının vasiyeti üzerine olmuştu. Çünkü bu güngörmüş sadrazam, Sultan Murad-ı Sani'nin tahta yeniden geçmesi için çok ısrarda bulunmuştu. Bu husus bütün tarih yazarlarınca, Sultan 2. Mehmed'in Çandarlı'ya kızgın ve kırgın olduğu intibaını vermişse de biz bu fikre evet diyemiyoruz. Bunu da şöyle izah ederiz: Daha 15 yaşındayken «Eğer padişah isen gel ordularının başına geç, yok padişah ben isem; emrediyorum gel ordularımın başına geç» diyen bir zekâ şahı, tertemiz kalbinde kin taşıya­cak bir devlet reisi değildi. İslâm milletinin hayrına olan her iş için değil tahttan, canından dahi feragat edecek kadar yüksek bir mertebe sahibi sultandı.

İshak Paşa'ya, iltifat makamına geçecek bir vazife verildi. Merhum Padişah Murad-i Sani'nin pâk cesedini toprağa koy­mak üzere Bursa'ya nakle memur heyetin riyasetine tayin olundu. Zağnos Paşa'yi yanına getirten padişah, Has Müşa­virlik vazifesini kendisine tevdi etti. Merhum babasının ha­remlerinden olan Sırp Prensesi Mara'yı Sırbistan'a iade eder­ken, kendisine geçimini 'ahatça sürdürebileceği maaş tahsi­siyle beraber, Sırp Kralına da hediyeler gönderdi. Daima iyi münasebetler içinde olma arzusunda olduğunu bildirmesi için Prenses Mara'ya vazife verdi.

Bizanstan, Mora Despotlarından, ülahtan, Raküzadan, İs­tanbul Galatadaki Cenevizlilerden, Midilli, Sakız ve Rodos adalarından ve şövalyelerinden elçilik heyetleri gelmişti. Hepsine hüsnü kabul gösteren Sultan; Raküza Cumhuriyeti­ne, vergilerini bundan böyle beşyüz altın zamlı olarak öde­melerini bildirdi.
Top