Mısır Yolculuğu

Mısır Yolculuğu

Hazreti Padişah Mısır'a gitmek için çölden geçeceğini bil­diği gibi çöl yolculuğunun en önemli maddesi olan suyu taşı­mak İçin bol miktarda deve satın aldı. Bu sırada Hüseyin Pa­şa bu seferin çok zahmetli olacağını belirtecek bir konuşma yaptı. Büyük azim ve karar sahibi olan Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri bu mütalâaya karşı, Hüseyin Paşa'nın cadını başına geçirdiyse de gene de hırsını alamadı. Başını boynun­dan canını etinden azad edip idam eyledi. Gerek Halep'te gerekse Gazze'de mağlûbiyetler almış olan Mısırlıların yeni-bir savaşı göze alamayacakları hesaba katılarak hem de müslüman kanı dökülmesin mülahazasıyla Hazreti Padişah Kahire'ye bir elçilik heyeti göndermeye karar verdi. Bu he­yetin başına padişahın bendelerinden Çerkeş Murad Bey ta­yin edilmiş ve Hutbenin Yavuz Selim adına okunması yine paralara padişahın adı bulunmak kaydıyla ve padişaha arzı ubudiyyet etmek şartıyla idarenin yine onlara bırakılacağı bildirildi. Şunu ilâve etmek isteriz ki; Padişah Hazretleri Çer­keş olan bu Kölemenlere, Çerkeş Murad Bey başkanlığında bir heyet göndermekle ne kadar samîmi bir teklifte bulunduğunu elbette göstermiş oluyordu. Bilindiği gibi Sultan Abdül-hamid Han Hazretleri Paris Konferansına Osmanlı murahhas heyetinin başına kara Todori Paşa'yı getirmekle, meramını anlatmak istediklerine en iyi anlatabilecek dili ve vasıtayı seçmiş oluyordu.

Tomanbay gelen elçilik heyetini çok iyi bir muamele ile karşıladı ve padişahın/isteklerini Murad Bey'in ağzından dinledi ve bunu erkânı hükümet iie görüşmesi icab ettiğini bildi­rip onları çok güzel bir dairede istirahate sevk etti. Tornan-bay ileri gelen emir ve kumandanlarını toplayıp meseleleri görüşürken teklif sarayda duyulmuş her kafadan bir ses çı­karken Alanbay adlı bir komutan coştu bağırıp çağırmaya başladı bu sırada Murad Bey ile karşılaşan Alanbay: «Hutbe okutup sikke bastırmak istermişsînİz. Al bakalım» diye ba­ğırarak Murad Beyi ve elçilik heyetin hunharca oracıkta şe-hid ettiler Tomanbay bu duruma çok üzüldü ise de Alanbay'ı cezalandırmak cesareteni de gösteremedi.

Padişah Hazretleri bu vakaya muttali oiunca çok üzüldü ve bunun neticesi olarak orduyu hümayun derhal harekâta ge­çirildi, çölü büyük bir hızla geçen mücahidler, tedbirlerini fevkalâde güzel olmasından dolayı çöiün yıpratıcı yorgunlu­ğuna duçar olmadılar. Yalnız Bedevi'ler küçük gruplar halin­de saldırılarda bulunuyorlarsa da bu da mücahidler ordusuna bir idman vesilesi oluyordu. Bir defasında bedeviler çok ka­labalık bir gurup olarak Sadrazam Sinan Paşa'nın üzerine saldırdılar. Sadrazam bu saldırı kuvvetlerini Tomanbay'ın hü­cumu zan edip Padişaha haber gönderdi, bunun üzerine Padişah otağının önüne at bağlandı. Daha sonra bunların bede­viler olduğu anlaşılınca biraz top biraz ta tüfenk atılıp kaçtık­ları sabit olduktan sonra Yavuz Selim, Sadrazam Sinan Paşa'ya çok kızdı adeta kellesini alacak idi.
Top